İçeriğe geç

Mümasil ne demek Osmanlıca ?

Mümasil Ne Demek (Osmanlıca)? Benzerliğin, Eşdeğerliğin ve “Muadil”in İnce Ayarı

Cumbalı bir konağın gölgeli arşivinde sararmış bir tapu defteri açıyorsun; satır aralarında “mümasil” kelimesi döne döne karşına çıkıyor. Sanki kâtip, “aynı değil ama denk” demek için en zarif yolu aramış gibi… “Mümasil”in büyüsü tam da burada: eşdeğerliği, kıyası ve benzerliği tek bir kelimede buluşturuyor. Hadi gel, bu Osmanlıca inceliği birlikte kazıyalım; kökeninden bugüne, hukuktan veri bilimine uzanan beklenmedik bağlarıyla.

“Mümasil”in Kökeni: Arapça’dan Osmanlı Türkçesine

“Mümasil” kelimesi Arapça مُمَاثِل (mumâsil/mumāthil)’den gelir. Kökünde m–s–l / m–th–l ses dizisi (benzemek, “misal”, “misli”) vardır. Osmanlı metinlerinde mümasil, “benzer, eşdeğer, muadil, emsal nitelikte” anlamına gelir. İnce ayrım şudur: aynılık iddiasında bulunmaz; “özdeş” değil, denk ve kıyasa elverişli bir yakınlık kurar. Bu yüzden kâtipler “mümasil eşya”, “mümasil şartlar”, “mümasil kıymet” gibi tamlamalarla, her iki tarafı da bağlayacak adil bir ölçek tarif ederler.

Klasik Metinlerde Kullanım: Hukuk, Maliye ve İdare

Osmanlı hukuk ve maliye evrakında “mümasil” özellikle kıyas gerektiren durumlarda görünür:

Mümasil eşya/akçe: Kıymeti tayin edilirken aynı türden, emsal nitelikteki mallarla karşılaştırılan varlık.

Mümasil şartlar: Bir sözleşmenin eşdeğer koşullarla başka bir işlemle karşılaştırılması.

Mümasil işlemler: Önceden yapılmış bir işleme “emsal” gösterilerek yeni kararın iskeletini kurmak.

Bu kullanım, divan-ı hümâyundan taşra şer‘iyye sicillerine kadar geniş bir alanda adalet duygusunu koruyan bir terazi gibi çalışır: “Benzer olanı benzerle ölç.”

Günümüzdeki Yansımaları: “Muadil”, “Eşdeğer”, “Benzer”

Modern Türkçede “mümasil”in sürdüğü kanallar şunlar:

Hukuk ve iktisat: “Emsal bedel”, “mukayese grubu”, “muadil ürün” gibi ifadeler “mümasil”in çağdaş akrabalarıdır.

Pazarlama ve tedarik: “Mümasil marka”, “mümasil model” arayışı, ürün ikamesi ve fiyatlandırmada merkezi bir yer tutar.

Akademi: Sosyal bilimlerde karşılaştırmalı çalışmalar “mümasil örneklem” yaratmaya uğraşır; böylece “elmayla elmayı” kıyaslarız.

Kısacası “mümasil”, bugün kulağımıza daha çok “muadil” diye çarpsa da, kökensel inceliği kıyası hakkaniyetle kurma arzusunda yatar.

Beklenmedik Bir Köprü: “Mümasil” ve Veri Bilimindeki Benzerlik Ölçüleri

Tuhaf gelebilir ama Osmanlıca “mümasil” ile modern veri biliminin “similarity metrics”leri aynı sorunun peşindedir: “Neyi neyle, hangi ölçüte göre benzer sayacağız?”

Kozinüs benzerliği, Öklid uzaklığı, Jaccard gibi ölçüler, metinleri veya ürünleri mümasil kabul etmenin sayısal yollarıdır.

Dijital arşivlerde OCR’la çözülen Osmanlı metinlerini eşleştirirken, “mümasil ibareleri” yakalamak için bu metrikler kullanılır. Yani bir bakıma, kâtiplerin “mümasil” terazisi bugün algoritmaların elinde yeniden hayat buluyor.

Geleceğe Bakış: E-Osmanlı Arşivleri, NLP ve Otomatik “Emsal”

Arşivlerin hızla dijitalleştiği bir çağdayız. Yakın gelecekte:

Dijital sözlükler “mümasil”in geçtiği bağlamları otomatik tarayıp, hukukî ve idarî alanlarda emsal teşhisi yapabilir.

Doğal dil işleme (NLP) araçları, eski yazıdaki “mümasil” ibarelerini güncel Türkçedeki “muadil/benzer” karşılıklarıyla anlam koruyarak eşleştirebilir.

Hukuk teknolojileri, emsal karar ve metinleri “mümasil durum” ışığında otomatik sıralayarak araştırmacının işini hızlandırabilir.

Kafa Karıştıran Komşular: “Mümasil”, “Misli”, “Kıymî” ve “Mümâselet”

Mümasil ≠ bire bir aynı: Yakın, denk, kıyas kabul eder; fakat özdeşlik iddia etmez.

Misli/Kıyemî ayrımı: Fıkıh ve hukuk literatüründe mislî mallar (misli bulunabilen, ölçülebilen, standardize edilebilen) ile kıyemî mallar (tekil, eşi bulunması güç) ayrılır. “Mümasil” daha çok kıyasa elverişli denkliği vurgular; “mislî” ise yerine konabilirliği.

Mümâselet (temas) ile karıştırma: Arapça m–s–s kökünden gelen mümâselet “temas/temas hâli” demektir; benzerlik değil, dokunma/komşuluk çağrıştırır. Ses benzerliği aldatıcı olabilir.

Kısa Sözlük Kutusu: Eş Anlam Çevresi

Mümasil: benzer, muadil, eşdeğer, emsal nitelikte

Karşıt çağrışım: ayrıksı, özgün (benzemez), kıyemî (yerine konması güç tekil eşya bağlamında)

Yakın akrabalar: misal, misil, emsal, benzer, muadil

Osmanlıca ve Güncel Türkçe Örnek Cümleler

Osmanlıca tarzı: “Mezkûr malın kıymeti, memlekette mevcud mümasil emvâl ile takdir oluna.”

Güncel Türkçe: “Bu yedek parça, orijinalinin mümasili (muadili) olarak kabul edilebilir.”

Akademik bağlam: “Araştırmada mümasil sosyo-ekonomik profillere sahip iki bölge karşılaştırılmıştır.”

Pazarlama: “Markamız, mümasil ürünlere göre daha düşük enerji tüketir.”

Sonuç: Adil Kıyasın Kelimesi

“Mümasil”, Osmanlıca söz varlığında kıyasın vicdanı gibidir: iki şeyi özdeş ilan etmez; denk ve adaletli bir karşılaştırmaya davet eder. Bugün “muadil, eşdeğer, benzer” diye kullandığımız pek çok ifade, aslında bu zarif kelimenin yankısıdır. Arşivden veri bilimine uzanan çizgide “mümasil”, ortak bir aklı fısıldar: “Kıyas yapacaksan, ölçüyü doğru kur.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
prop money